Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun, Bağlantı Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen “Türk Basın Tarihini Tekrar Düşünmek Sempozyumu”nda konuştu.
Anadolu Ajansı’nın haberine nazaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 20 yılda Türkiye’nin çok büyük atılım gerçekleştirdiğini söyleyen Altun, şöyle konuştu:
“Bu gerçeğe karşın, basın özgürlüğü, söz hürriyeti üzere kavramlar, içeride ve dışarıda, ülkemiz aleyhine çarpıtılmış ve istismar edilmiş yaklaşımlarla Türkiye aleyhtarlığının bir gereci olarak kullanılmaya çalışılıyor. Bu siyasi, ideolojik ve kötücül yaklaşımın elbette farkındayız. Türk basınının bir kısmının darbelere yer hazırladığını, 5. kol faaliyetleri yaptığını, prestij suikastlığına giriştiğini maalesef görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’mız 27 Mayıs’ta Demokrasi ve Özgürlük Adası’nda tarihi bir konuşma gerçekleştirdi ve o konuşmada, nasıl medya üzerinden işlenen palavralarla demokratik bir hükümetin darbeyle alt edildiğini, Adnan Menderes ve arkadaşlarının nasıl idama götürüldüklerinin fotoğrafını çekti. Basın tarihinin de aslında bir manada o karanlık yanının fotoğrafını çizmiş oldu.
Basının, yalnızca ve yalnızca, demokrasiyi güçlendirme, kamuoyunun haber alma hürriyetine hizmet etme, toplumu sağlıklı ve yanlışsız bir halde bilgilendirme doğrultusunda çalışması gerekir. Lakin bir kısım basının yerli ve ulusal bir çizgide durmak yerine bugün hala müstemleke zihniyetinin borazanlığını yaptığına üzülerek şahitlik ediyoruz. Popülist yayın siyasetlerinin kamu faydasının önüne geçmesi ise medyanın demokratik sistemlerde oynadığı kritik rolü zayıflatan bir ögeye dönüşüyor. Bugün medyada 5N1K kuralının unutulduğunu, hiçe sayıldığını görüyoruz.”
‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ, SÖZ HÜRRİYETİ KORUNUYOR’
“Hiç kuşkusuz, ülkemizde de dezenformasyonla daha tesirli gayret için kapsamlı adımların atılması bir gereksinimdir, bir kamuoyu beklentisidir. Bu gereksinim ve beklentiyi karşılamak için kasıtlı olarak palavra haber ve dezenformasyon üretenlere, yayanlara elbette yasal müeyyideler getirilmelidir” diyen Altun, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Yalan haber ve dezenformasyonla kamu sistemini bozmak, kişilik haklarına saldırmak kabahat kabul edilmeli ve bu hata türel çerçevede karşılıksız bırakılmamalıdır. Dezenformasyonla gayret kapsamında yasal altyapı ve idari önlemler artırılmalı, güçlendirilmelidir. Bugünlerde TBMM’de bunları ihtiva eden bir yasa çalışması olduğu hepimizin malumu. Meclisteki bu çalışmadan özgür medya, çoğulcu toplum ve demokratik siyaset ülküsüne inanan herkes üzere biz de memnuniyet duyuyoruz.
Şunu açık bir biçimde söz edelim, bu düzenlemeden fakat dezenformasyon yapanlar rahatsız olur. Bu düzenlemeden lakin kişilik haklarına saldıranlar rahatsız olur. Bu düzenlemeden fakat palavra ve çarpıtılmış bilgilerle kamu sistemini bozmaya çalışanlar rahatsız olur. Bu düzenlemeden fakat haber alma özgürlüğünü ipotek altına almaya çalışanlar rahatsız olur. Bu düzenlemeden lakin demokratik pahaları tahrif edenler rahatsız olur. Bu düzenlemeden lakin sistematik palavra sistemlerine çomak sokulanlar rahatsız olur.
Bu düzenlemeden fakat siyaset sahnesini ve toplumsal huzuru zehirlemeye çalışanlar rahatsız olur. Bu düzenlemeye karşı sesi en çok çıkanların, en çok palavra ve dezenformasyon üretenler ve yayanlar olmasını çok manidar buluyorum. Bu yasa teklifi etrafında yapılan tartışmalar da temelinde kimin demokrasinin yanında yer aldığını, kimin demokrasinin karşısında durduğunu net bir halde ortaya koyuyor.”
Düzenlemeyle temel hak ve özgürlüklerden asla taviz verilmediğini, demokratik hakların katiyen zedelenmediğini vurgulayan Altun, “Basın özgürlüğü, tabir hürriyeti ve kişilik hakları en geniş halde korunuyor. Gazetecilik mesleğinin daha prensipli, nitelikli ve saygın halde icra edilmesi sağlanıyor. Yapılacak değişikliklerle ayrıyeten internet haber siteleri ve çalışanlarının haklarına dair de ilerici adımlar atılıyor.” dedi.
Altun, maddeyle, internet haber sitelerinin de resmi ilan ve reklamları yayınlayarak periyodik yayınların faydalandığı imkanlardan faydalanmasının öngörüldüğünü aktardı. (HABER MERKEZİ)
