Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, öğretmen atamalarıyla ilgili değerli açıklamalarda bulundu.
Bakan Özer, atama süreçleri konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı ile yürüttükleri çalışmaların tamamlandığını söyledi.
Atamalar eylülün birinci haftası yapılacak
Özer “Eylülün birinci haftası atama yapılacak formda süreci paylaşacağız.” diye konuştu.
Katıldığı CNN Türk yayınında Özer, “2022-2023 eğitim öğretim yılının birinci haftasında atamalar yapılacak formda süreci kamuoyuyla paylaşacağız.” dedi.
Yüzde 50’si İstanbul’da
Özer, “Atamaların yüzde 50’sini İstanbul’da yapacağız.” ifadesini kullanarak, şunları aktardı:
“Atayacağımız öğretmenler de branş olarak okul öncesi öğretmenlik alanına tartı vereceğiz. Okul öncesi eğitimin önemli bir düşüncesi vardı. Son 6 ay içerisinde 400 bin çocuğumuzu anasınıfıyla buluşturduk. İstanbul’a 1000 yeni anaokulu yapacağız, 2022 sonuna kadar bitireceğiz.
“Öğretmenlerimiz çok fedakarlar”
Öğretmenlerimiz çok fedakarlar. Devasa eğitim sistemine sahibiz. Eğitim sistemimizi normalleştirmeden Türkiye’yi normalleştirmemiz mümkün değildi. MEB, bu manada çok büyük misyon ifa etti. 2021-2022 eğitim öğretim devrini yüz yüze eğitimle tamamladık.
“İlk uygulamaları, yaz okullarında deneyeceğiz”
Yazın öğrencilerimizi yalnız bırakmıyoruz. Bunu halledeceğiz. Çalışmalarınız da nihayetlendi. Artık metodolojiyi, öğrenme yaklaşımını değiştireceğiz. Birinci uygulamaları, yaz okullarında deneyeceğiz. Yaz okullarında aldığımız geri beslemelerle 2022-2023 eğitim-öğretim yılında bu bulguları eğitim sisteminde kullanacağız.
“İngilizce ile başlıyoruz”
Bunu birinci kere kullanacağız. Şu anda İngilizce ile başlıyoruz. Daha sonra Arapçayı da dahil edeceğiz. Sonra Fransızca, Almanca yaklaşımlarını geliştireceğiz. Fakat öncelikle büyük öğrenci kitlesinin almış olduğu İngilizce sorununu halletmemiz gerekiyor. Kronik sıkıntılarımız yok. Güzele herkesin erişimini artırmak istiyoruz.
“Okul kütüphanelerinde gayemiz 100 milyon kitap”
Yaz okullarıyla ilgili seçenekleri artırabiliriz. Öğrencilerimizi yazın yalnız bırakmamak istiyoruz. Öğrencilerimizin, öbür ülke öğrencilerinden farklılıkları olacak. Bu coğrafyalarda neler oldu, hangi hadiseler yaşandı. Okuryazarlığın artması gerekiyor. Okul kütüphanelerinde maksadımız 100 milyon kitap. Kütüphaneleri okulların kalbi yapmak istiyoruz.
“Teknolojiyi rasyonel formda kullanmamız gerekiyor”
Teknolojiye ‘hayır’ diyebilmemiz mümkün değil fakat rasyonel formda kullanmamız gerekiyor. Toplam 855 bin sınıf var. Fakat onu çok farklı bağlama taşıyıp gece gündüz teknolojiyle hemhal olmasını sağlarsak öteki sorunlara yol açılır. Okullardaki internet suratımızda hiçbir sorun yok.
Koronavirüs sürecinde dijital okuryazarlık farkı ortaya çıktı. Uzaktan eğitimden yararlanma herkes için eşit olmadı. Biz bakanlık olarak mesleksel ve liderlik gelişimleri için odağımızda eğitimlerimizi sürdürüyoruz.
“Meslek liseleri ihracat yapıyor”
Tüm dünyada engelli kardeşlerimizin eğitime katılması için kaynaştırma sürecidir. Hafif engellilerde eğilim budur. Türkiye de birebir modeli takip ediyor. Bu halde olmayan öğrencilerimiz için de özel eğitim okulları, özel eğitim anaokullarımız var. Engelliler için inanılmaz imkanlarla kardeşlerimizin, ailelerimizin yanında oluyoruz. Arzla ilgili sıkıntımız yok. Kıta Avrupa’sındaki birçok ülkeden bile imkan sağlıyoruz.
Mesleki eğitim konusunda tüm kesimlerle iş birliğimiz var. Bizim mesleksel eğitimde yapmış olduğumuz en büyük atak dal temsilcilerini sürece dahil etmek oldu. Öğrenciler, üretimden katkı hissesi alıyor. 50 milyon liraya yakın hisse aldılar. Meslek liseleri ihracat yapıyor. Tescil alıyorlar. 74 eserin tescili sağlandı.
